Tüm Türkiye’ yi karış karış gezerek, gördüklerini yaşadıklarını ve Anadolu`nun tozlu yollarını beyaz ekranlara taşıyan Savaş Ay`ın bu haftaki durağı Tunceli oldu. Tunceli`yi ve ilçelerini gezen usta gazeteci Tunceli`nin Çemişgezek ilçesinde bir siyasetçiye hayran kaldı. Takvim Gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında gördüğüm yerde sarılıp öpeceğim dediği milletvekili elbette Çemişgezek`in çehresini değiştiren AK Parti İstanbul milletvekili Mustafa Ataş`dan başkası değildi. Peki Usta gazeteci Savaş Ay hiç görmediği bir milletvekili hakkında neden ilk gördüğüm yerde sarılıp öpeceğim diyordu. İşte cevabı:

Bu milletvekili nereden koşuyor
Mustafa Ataş İstanbul AKP Milletvekilidir. Geçen gün yaptığımız telefon konuşmasının dışında bir evvelimiz, muhabbetimiz hatırladığım kadarıyla görüşmüşlüğümüz de yoktur. Zaten o telefon konuşması da 2-3 dakika sürmüştür.
Yolda görsem tanımam, huyunu suyunu bilmem bilemem.
Amaaa!.. Ben bu adamı tanımasam da içten yürekten takdirlerimi buradan ilan ederim herkese. Gördüğümde sarılıp alnını öpeceğim sözüm söz. Diyeceksiniz ki niye? İşte öyle…

NEREDEN BU SEVGİ

Bu güzellemenin sebebi bir gencin en olumsuz koşullarda bile kendine güvenerek, inanarak, mücadele ederek ayakta kalıp savaşması. Eksik gedik neyi varsa onarmak için çarpışması. İşte Mustafa kardeşimiz böyle bir insan. Çemişgezek’te doğmuş, büyümüş ve on yıllar sonra İstanbul Milletvekili olarak mazbata alabilmiş. Nasıl olduğunu meslektaşımız Ülkü Özel Akagündüz‘den dinleyelim: ” Çiçeklerin arasına sıralanmış yüzlerce kovan, geçtiğimiz yıl altı ton bal vermiş. Köylüyü arıcılığa özendiren isim AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş. Terör korkusu yüzünden boşalan köyleri hareketlendirmek için her yaz Çemişgezek köylerinde dolaşan, halkı dinleyen ve sorunlarına çare arayan Ataş, ‘İstanbul’da oturan köylülerin de ayağı köyden kesilmişti. Bir nesil köyü tanımadan büyüdü. Biz, kopan bağları yeniden kurmak için çalışıyoruz.’ diyordu.
TELEFON GÖRMEMİŞTİ
Mustafa Ataş, İstanbul milletvekili; ama bu toprakların çocuğu… Çemişgezek’in Rabat köyünde doğmuş, okula gidip gelirken karlı dağlar aşmış ve üniversiteyi kazanıp İstanbul’a gittiğinde aslında nasıl bir mahrumiyet içinde yaşadığını fark etmiş: ‘19 yaşıma kadar köyümde musluktan su içmedim. Elektrik görmedim, okul görmedim, telefonla ve arabayla tanışmadım. Bizim için sıkıntı değildi gerçi, hatta itici bir güç oldu, bugünleri gördük.’ Milletvekili Ataş, bu yörede çok seviliyor. Köylüler, tıpkı düğün konvoyunun önünü keser gibi yolunu kesiyor Ataş’ın, illâ arabadan inecek vekilleri, tokalaşacaklar, hal hatır sorup yollarına devam edecekler.

NE OLACAKSIN

Sebepsiz değil elbet, kendi köyünü parke taşıyla döşetmesi, bir cami, imam lojmanı, köy odası yaptırması bir yana Çemişgezek ilçe merkezinin çehresini de epey değiştirmiş görünüyor. İlçe girişine akasyalarla süslü, üç kilometrelik bir bulvar açtırmış. Modern bir hastane ve lise binası yaptırmış ve daha önce Keban baraj gölünün en uzun mesafesinde bulunan Elazığ-Çemişgezek feribot iskelesini gölün en kısa mesafesine taşıtmış. İşte bu yüzden Çemişgezekli çocuklar, ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusunu, ‘Mustafa Ataş olacağım.’ diye cevaplıyor.”