AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, “1 Kasım milletimizin zaferidir, demokrasinin zaferidir” diyerek “En önemlisi de AK Parti’ye gönül vermiş yaşlısı genci, kuruluşundan bugüne kadar her kademede görev yapan herkesin zaferidir.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, “Bu ülkede her şeyden önce adam gibi yaşamak istiyoruz. Hiç kimsenin hakkının alınmadığı, hiç kimsenin haksızlığa uğramadığı, hiç kimsenin inancından, fikrinden, siyasi görüşünden, giyiminden, kuşamından, ırkından, dininden dolayı ötekileştirilmeyen bir ülke olmasını istediğimiz için siyaset yapıyoruz” dedi.

Bolu Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen 5. Dönem 5. İl Danışma Meclis toplantısına katılan Ataş, 1 Kasım seçimlerinin Türkiye’nin zaferi olduğunu söyledi.

“1 Kasım milletimizin zaferidir, demokrasinin zaferidir” ifadesini kullanan Ataş, “En önemlisi de AK Parti’ye gönül vermiş yaşlısı genci, kuruluşundan bugüne kadar her kademede görev yapan herkesin zaferidir. Çünkü 5 ay boyunca Türkiye’de adeta bir kabus gibi çöken o hayattan, o tek başına iktidar olamamanın verdiği istikrarsız süreçten sonra herkes kendini sorumlu hissetti” diye konuştu.

Boluluları 1 Kasım seçimlerinde sağladığı başarıdan dolayı tebrik eden Ataş, insanları kucaklayan bir siyaset izlediklerini belirtti. Ataş, şunları kaydetti:

“Biz diğer muhalefetteki partiler gibi siyaset yapan parti anlayışı ile siyasetimizi yapmıyoruz. Bizim, bu ülkenin geleceğine yönelik, hedeflerine ulaşması yönünde ideallerimiz ve hedeflerimiz var. O hedeflere ulaşmak, o ideallere ulaşmak için mücadele veriyoruz. Bu ülkede her şeyden önce adam gibi yaşamak istiyoruz. Hiç kimsenin hakkının alınmadığı, hiç kimsenin haksızlığa uğramadığı, hiç kimsenin inancından, fikrinden, siyasi görüşünden, giyiminden, kuşamından, ırkından, dininden dolayı ötekileştirilmeyen bir ülke olmasını istediğimiz için siyaset yapıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes, bizim vatandaşımızdır. Siyasi görüşü ne olursa olsun. Giyimi kuşamı nasıl olursa olsun. Alevisi, Sünnisi ile Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i ile doğulusu, batılısıyla hepsi bizim vatandaşımızdır.”

AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana yaşanan siyasi gelişmeler hakkında bilgi veren Ataş, şöyle konuştu:
“2013 yılında Taksim Gezi Parkı’ndan 12 tane ağacı bahane edenler, hayatları boyunca hiçbir yere bir tane ağaç dikmemişlerdir. O kadar sahte bir anlayışla ağaçları bahane ettiler. Hayatları boyunca 12 tane ağaç dikmemiş zihniyettir bunlar. Dertleri neydi? AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak, Recep Tayyip Erdoğan’ı alaşağı etmek. Unuttukları bir şey vardı. Onların bir hesabı vardı ama Allah’ın da bir hesabı vardı. Bu hesap da tutmadı. Gittiler o planlarını Mısır’da uyguladılar ve Mısır’da başarılı oldular. Niye? Çünkü Mısır’da Tayyip Erdoğan gibi bir lider yoktu. Mısır’da Türkiye’deki gibi bilinçli bir toplum yoktu.”

Ataş, Gezi Parkı’nda emellerine ulaşamayanların 2014 Ocak ayında Bayırbucak Türmenleri’ne giden yardım tırlarının önünü kestiğini belirterek, “Onu bahane ederek paralel çetenin ülkemiz içerisindeki uzantıları, o çetenin mensupları tırların önünü kesmek suretiyle önce MİT Müsteşarının koluna kelepçe takmak istediler. Arkasından Recep Tayyip Erdoğan’ın bileğine kelepçe takmak istediler ama unuttukları bir şey vardı. Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin Başbakanıydı, muvaffak olamadılar. 6-7 Ekim olayları ile Kobani’de bir ayaklanma meydana getirmek suretiyle Türkiye’yi yeniden karıştırmaya kalktılar, muvaffak olamadılar, sonuç alamadılar” dedi.

“7 HAZİRAN’DA TEK BAŞINA İKTİDAR OLMANIN ÖNÜNÜ KESTİLER”

Türkiye’nin üzerinde oyunlar oynayanların 7 Haziran seçimleri öncesinde bir takım hesaplar yaptığını ifade eden Ataş, şöyle devam etti:

“Onların üst akılları bir plan ve hesap yaptı. Demokratik yöntemlerle hangi seçime girdiyse AK Parti’nin bileğini bükemeyen çevreler demokratik olmayan yöntemlerle AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak için bir plan yaptılar. Neydi o plan? HDP barajı aşarsa AK Parti tek başına iktidar olacak milletvekili sayısını çıkaramaz. Aynı masa etrafında bir araya gelmeyecek çevreler ve kimlikler paralelcisi, terör örgütü, PKK’sı DEHAP’ı osu busu hepsi bir araya gelerek CHP’nin içerisindeki uzantıları ile birlikte bir plan yaptı ve 7 Haziran’da AK Parti’nin tek başına iktidar olmasının önünü kestiler. 10 Ekim 2015 Ankara’da patlatılan bomba da AK Parti’yi tek başına iktidar yapmanın önünü kesmeye yönelik bombaydı. Hesaplar planlar hep aynı yerlerden yapılıyor. 7 Haziran’da tek başına iktidar olmanın önünü kestiler. Ne oldu, kim mutlu oldu bu sonuçtan. Yatırımcısı mutsuz, sanayicisi mutsuz, işçisi mutsuz, memuru mutsuz, ev kadını mutsuz, çalışan kadın mutsuz, öğrencisi mutsuz, Türkiye’nin her tarafı mutsuz. Rivayete göre 7 Haziran’daki tek başına iktidar olamamanın Türk ekonomisine maliyeti 120 milyar doların üzerinde. Hamdolsun ki o kabus 5 ay sürdü. Millet, AK Parti’ye karşı kurulan tuzakları gördü. Herkes 4 elle sarıldı.”
Ataş’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.