AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, Ankaralılar ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneğince (AHİD) İller Bankası Sosyal Tesileri’nde düzenlenen “Ankaralılar Buluşuyor” etkinliğine katıldı.
Ataş burada yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulacağı 16 Nisan’dan sonra vesayet sisteminin biteceğini bildirdi.
AHİD’in buluşmasına katılanları, birlik ve beraberliğin sandığa yansımasının işareti olarak gördüğünü vurgulayan Ataş, “Biz ne zaman başımız sıkışsa millete gitmeyi tercih ettik. Bugün ‘hayır’ cephesinde yer alanlar ise bugüne kadar her zaman vesayet odaklarından medet umdular.” diye konuştu.
Ataş, vesayet odaklarının 1950’den bugüne kadar siyasi hayatta sürekli kaos içinde yer aldıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Vesayet odakları ya darbeye davet ettiler ya ihtilallere davet ettiler ya da meşru hükümetlerin yönetimine müdahaleleri davet ettiler. İşte biz diyoruz ki 66 yıldır o vesayet dönemleri içerisindeki vesayetin bitip artık bundan sonra milletin ta kendisinin bizzat iktidar olacağı, yöneteceği bir ülkede yaşamak istiyoruz. Yapılmak istenen aslında budur, yani 16 Nisan, milletin kendisinden iktidarda olacağı, hiçbir vesayet odağının siyasi yönetimlerine asla müdahale edemeyeceği bir dönemin başlangıcı olacak. Vesayet odaklarından medet umanlar onun için seslerini biraz fazla yükseltmeye gayret ediyor. Biliyorlar ki bu imkan ve fırsatları ellerinden alınmış olacak ve bundan sonra milletin dediğinin dışında hiç kimsenin sözü geçmeyecek, millet ne diyorsa olacak.”
Türkiye’de kurulan hükümetlerin çoğunluğunun en fazla 3 sene görevde kaldığını belirten Ataş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bütün bu süreçleri millet olarak hep birlikte yaşadık ve bedellerini çok ağır bir şekilde ödedik. Milletvekili transferlerinin nasıl yapıldığını, darbelerin nasıl yapılıp siyasilerin nasıl hapse tıkılarak mahkum edildiğini bizler çok iyi biliyoruz. Ama o siyasileri hapse mahkum edenler bu ülkede hiç hesap vermediler, tam tersine taltif gördüler. Mahkemelerinde Menderes’i, bakanlarını asanlar sonra Anayasa Mahkemesi üyesi oldular, Anayasa Mahkemesinin, Yargıtayın, Danıştayın başkanı oldular ve adeta ödüllendirildiler. Bu ülkede hesap vermeyen kesimler bundan sonra hesap verebileceklerini bildikleri için bu tür yapılanmaların Türkiye’de hayata geçmesini istemiyorlar ve istemeyecekler. Biz de diyoruz ki onlar ne söylerse söylesin milletimiz gerekli kararı, her seçimde ve referandumda bugüne kadar nasıl doğru bir şekilde verdiyse, 16 Nisan’da da Türkiye’nin geleceğiyle önemli kararı en doğru şekilde verecektir.”