AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, yaptığı açıklamada Türkiye genelinde bütün teşkilat mensuplarının yoğun bir faaliyet içinde olduklarını, milli bir seferberlik anlayışı içinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
AK Parti’nin 16 Nisan’daki halk oylamasına yönelik çalışmaları devam ederken, parti içerisinde parti politikalarıyla örtüşmeyen davranış sergileyen ya da söz söyleyen kim olursa olsun, araştırıp gereğini yaptıklarını ifade eden Ataş, bu kapsamda 5’e yakın kişinin istifasını aldıklarını bildirdi.
Ataş, “Milletimizin hoşuna gitmeyen, parti politikalarımızla örtüşmeyen davranış sergileyen hiçbir kişi bu partide affedilemez ve affedilmiyor. Milletimiz rahat olsun. Nerede olumsuz bir davranış sergilenmiş ya da söz konuşulmuşsa hepsi incelemeye alınır ve gereği yapılır.” diye konuştu.
Basına ya da sosyal medyaya yansıyan açıklamaların önce doğruluğunu araştırdıklarını aktaran Ataş, “Çünkü biliyoruz ki bazı basın organları, cümleleri cımbızla çekerek, istediği şekilde alıp değerlendiriyor. Dolayısıyla kimseye haksızlık yapılmaması için, bu tür konuşmaları yapan arkadaşların ne söylediklerini araştırıyoruz. Partimiz çok disiplinli bir parti. Bu yapı içerisinde parti politikalarıyla örtüşmeyen davranış sergileyen, bizim siyaset anlayışımızla örtüşmeyen cümle sarf edenler kim olursa olsun, gereğini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.” dedi.
Gerekli görüldüğünde bu kişilerin istifalarının alındığını da belirten Ataş, son dönemde yapılan açıklamaların da incelendiğini, herhangi bir işlem gerekirse yapılacağını kaydetti.
“AK Parti hiçbir suçu cezasız bırakmaz”
“Toplumu rahatsız edecek açıklamaları AK Parti’nin affettiğini kimse düşünmesin. AK Parti disiplinli bir partidir” diyen Ataş, bu nedenle kamuoyunun rahat olmasını istedi.
Bir sohbet esnasında yapılan konuşmaların videoya alınarak, art niyetli şekilde birtakım yerlere servis edildiğine işaret eden Ataş, AK Parti’nin hiçbir suçu cezasız, hiçbir hatayı karşılıksız bırakmadığını vurguladı.
Geçmiş seçim dönemlerinde AK Parti mensuplarının şiddete maruz kaldığını anımsatan Ataş, Giresun’da bir vatandaşın CHP’li bir vekil tarafından darp edildiğini, Alanya’da partisinin seçim ofisinde kadınların darp ediliğini, Aydın’da seçim çalışması yapan kadınların darp edildiğini, Siirt’te kadınların sokakta halay çekerken çocukların taşlı saldırısına maruz kaldığını, Manisa’da “Evet” çadırının üzerine “Hayır” yazıldığını, Beşiktaş’taki çadırlarının da tarumar edildiğini bildirdi.
Bir AK Partili’nin bu tür davranış sergilediği duyulduğunda gereğini yapacaklarını açıklayan Ataş, “Merak ediyorum, muhalefet partisi yöneticileri tarafından nasıl bir muameleye tabii tutuluyor.” dedi.
“Emperyalist dediklerin zaten senin yanında”
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un açıklamalarını eleştiren Ataş, şunları söyledi:
“Bu tam bir alçaklıktır. Bu ülkede, bu bayrağın altında yaşayacaksın, bu milletin içinde dolaşacaksın, bu milletin oylarıyla seçilip, Meclis’e geleceksin. Sonra da senin gibi düşünmeyen insanlar var diye, senin benimsemediğin şekilde sonuç çıkarsa ‘denize dökeceğiz’. Bu tam bir alçaklık. Söyleyecek kelime bulamıyorum. ‘Emperyalistlerle birlikte denize dökeceğiz’ diyor. Senin emperyalist dediklerin zaten senin yanında saf tutmuş, ‘Hayır’ diyorlar. Onlar zaten sizin yanınızda. Evet biz geçmişte o emperyalistleri denize döktük. Bu vatanı o işgallerden kurtardık. Bugün kalkıyorsun ‘Evet’ diyenlere emperyalist gözüyle bakıyorsun. Senin kim olduğunu ve kimin yanında yer aldığını bu millet gayet iyi görüyor. Böyle bir hadsizlik, seviyesizlik, alçaklık olamaz.”
Ana muhalefet partisinin son zamanlarda söylemlerini yumuşattığını belirten Ataş, “Ama frenleri tutmuyor, biri aradan zıplıyor çıkıyor. ‘Evet’çileri denize dökeceğinden bahsediyor alçakça.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğrayan bir başörtülüyü ziyaretini, rahmetli Necmettin Erbakan’ı anma programına katıldığını hatırlatan Ataş, “Hangisisin sen, dünkü müsün, bugünkü müsün? Millet de şaşırıyor, ne oluyor bunlara diye.” dedi.
“CHP’nin ismi ‘Cumhuriyet Hayır Partisi’ olsun”
Kılıçdaroğlu’nun “FETÖ’nün siyasi ayağının temizlenmediğine” yönelik iddialarına ilişkin Mustafa Ataş, “Papağan gibi 15 Temmuz’dan beri aynı şeyleri söyleyip duruyor. Elinde bilgi, belge varsa, mahkeme orada, gereğini yap. Niye papağan gibi aynı şeyleri söyleyip, milletin kafasını bulandırıyorsun.” ifadesini kullandı.
Kampanya döneminde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yalan üzerine kurulu cümlelerini gördüklerini anlatan Ataş, şöyle konuştu:
“Onun için de millet sittin sene onları iktidara getirmedi ve getirmeyecek. Kılıçdaroğlu’nun bu çığırtkanlığının, yalan söylemesinin tek nedeni o. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi 16 Nisan’dan sonra ikame edilmeye çalışılırsa, artık genel başkanlık koltuğunda da duramayacağını biliyor.”
Ataş, yatırımlara, kanunlara, düzenlemelere, sistem değişikliğine, anayasa değişikliğine “Hayır” diyen CHP’nin isminin “Cumhuriyet Hayır Partisi” olarak değiştirilmesini önerdi.
“Şehitlerimizin ailesiyle dalga mı geçiyorsun”
Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz hain darbe girişimi için “kontrollü darbe” iddialarına değinen Ataş, “Bu 249 şehide, 2 bin 100 gaziye hakarettir. TBMM, Ankara’daki en stratejik kurumlar bombalanmış, bu ülkenin cumhurbaşkanının hayatına kastetme planları yapılmış. Hala sen kalkıyorsun ‘kontrollü darbe’ diyorsun. Utanmak, sıkılmak lazım. Ayıptır. Nasıl muhalefet partisi liderisin ki bu cümleleri sarf edebiliyorsun. Milletin aklıyla alay mı ediyorsun. Şehitlerimizin ailesiyle dalga mı geçiyorsun.” diye konuştu.
Ataş, Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuğun hakkını veremediğini vurgulayarak, “Yalanı en iyi kim söyler diye sorsalar, herhalde Kılıçdaroğlu’ndan başka yalanı en doğru kullanan usta başka bir kimlik yoktur.” ifadesini kullandı.
“Haçlı ile hilalin mücadelesi”
Avrupa’nın halk oylaması sürecindeki tavrını da değerlendiren Ataş, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi 15 Temmuz’da da bu ülkenin yok edilmek istendiğini, hain darbe girişiminin başarılı olması durumunda, ülkenin işgal edileceğini aktardı.
Mustafa Ataş, “PKK, DHKP-C, FETÖ ‘Hayır’ için çalışmıyor mu, müsaade et de biz de bunlara vatan hainleri diyebilelim. Milletimiz de bunu görsün.” dedi.
Papa Franciscus’un AB üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya gelmesini, “Geçmişteki davranışlarının bugün yeniden tezahür etmesi.” diye yorumlayan Ataş, bunun “Haçlı ile hilalin mücadelesi” olduğunu kaydetti.
Yurt dışında oy kullanma işleminin devam ettiğini anlatan Ataş, orada terör örgütleri mensuplarının yuvalanması sebebiyle darp, şiddet olayları ve tehditlerin yaşandığını, ancak temsilciliklerin gereğini yaptığını vurguladı.