AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, 6. Bölge AK Parti İl Başkanları ile kentin tarihi ve turistik yerlerinde incelemelerde bulunarak, Harput Mahallesi’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ataş, Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993’te terör örgütü mensuplarınca, 33 sivilin öldürülmesinin yıl dönümü dolayısıyla bölgeye geldiklerini bildirdi. Ataş, olayın asla unutulmayacağını ifade etti.
Açıklamasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşe de değinen Ataş, konunun temeline inilmesini istedi.
Ataş, şöyle devam etti:
“Milletvekili bir kişinin, devlet sırlarını gazeteci kimliği ile milletvekili olmadan önceki gazeteci kimliği ile devlet sırlarını ifşa etmesi ile. Yani devlet sırrı kamuoyuna açıklanmaz, dışarıya açıklanmaz bunun bir kuralı var ama maalesef onlar bu kuralı tanımadı. Devlet sırlarını yani MİT tırları ile ilgili FETÖ terör örgütünün tezgahladığı bu operasyon ile Türkiye’yi teröristlere destek veriyor görüntüsü adı altında uluslararası arenada yalnız bırakmak için planlanan bir oyundu.
Bu ülkenin en hassas noktalarını tahrik ve tahriş ederek acaba oradan nemalanabilir miyiz? Bu yürüyüşe Türkiye’nin muhtelif gruplarını katarak 15 Temmuz’da millet sokaklara indiği gibi ben de bütün kesimler sokaklara indirip, bir kargaşa meydana getirebilir miyim? Kahramanlığını yapmaya soyundular. Ama yalnız kaldılar, ne kadar terör örgütü temsilcisi veya terör örgütüne destek veren kişiler, şahsiyetler varsa onlar gelip ona destek vermeye çalıştılar.”
Yürüyüş İstanbul’a yaklaşmaya başlayınca HDP milletvekillerinin de koştura koştura bu yürüyüşe destek verdiklerine şahit olduklarını vurgulayan Ataş, şunları kaydetti:
“Adalet yürüyüşü ile yapılmak istenen İstanbul’a gelindiği zaman acaba bir gezi olaylarının tezgahını yapabilir miyiz, yeni bir gezi kalkışması gibi bir kalkışma yapabilir miyiz, bunların planı yapılmaktadır. Ama milletimiz gezi olaylarını, 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadı. Bunlara asla pirim vermeyecektir. Adalet aramak isteyenlerin adaleti arayacakları yer bellidir. İşinize geldiği konularda yargı bağımsız olsun diye feryat edeceksiniz işinize gelmeyen konularda da yargının karşısına geçip adalet isteyeceksiniz. Adalet sokaklarda aranmaz. Adaletin tesis edileceği yer bellidir. O da Türkiye Büyük Millet Meclisidir.”