AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, Bolu’da gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ataş, Arakan’da bir insanlık dramı yaşandığına dikkati çekerek, dünyanın bu drama sessiz kaldığını söyledi.
Bundan önce zaman zaman bazı ülkelerde yaşanan bu tür dramlara sadece Türkiye’nin yine sesini yükselttiğine değinen Ataş, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin sesini yükseltmesi sayesinde dünya bu tür şeylerden belki haberdar oldu. Gerek Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Pakistan’da, dünyanın muhtelif ülkelerinde bu dramlar uzun zamandan beri süregeliyor. En son Arakan’da yaşanan bu insanlık dramına da yine sadece Cumhurbaşkanımız sesini yükseltti, Türkiye bu işe duyarlılık gösterdi.” şeklinde konuştu.
Balinalar ve diğer deniz hayvanları sahile vurduğunda sesini yükseltenlerin, insanlara yapılan katliamlara sessiz kaldığını dile getiren Ataş, “Hayvanların hayatları önemsizdir anlamında söylemiyorum ama nihayet bugün yaşanan insanlık dramı. İnsanlar, çocuklar, kadınlar katlediliyor ve evlerinden sürgün ediliyor. Bu sürgüne, göçe maruz bırakılıyor. Hayatlar orada yok ediliyor ama dünya insanlığı sessiz.” ifadelerini kullandı.
Ataş, kendini süper güç diye tanımlayan ülkelerle insan haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarının Arakan’da yaşananlara duyarsız kaldığını vurguladı.
“Dünyanın süper gücü diye kendilerini tanımlayanlar, insanlıktan, insan hayatından, insan haklarından bahsedenler, hem insan hakları örgütleri hem doğanın katledilmesine karşı duyarlılık gösteren hiç kimse kalkıp da insan hayatını doğa kadar önemsemeyip seslerini yükseltmiyorlar.” diyen Ataş, Arakan’daki insanlar için sadece Türkiye’deki ve dünyanın bazı ülkelerindeki sivil toplum örgütlerinin duyarlılık gösterdiğini aktardı.
Bunun öncülüğünü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığına dikkati çeken Ataş, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki yardım kuruluşları, Cumhurbaşkanımızın eşi Emine hanımefendi ve birtakım bakanlarla birlikte oradaki o insanlık dramını dünyanın gündemine taşımak için gittiler. Orada bizzat bunlara şahitlik ettiler. Dünyaya tercüman olmaya çalıştılar. Dünyanın kamuoyuna bu olayları taşımaya çalıştılar. Allah kendilerinden razı olsun.”
Ataş, Arakan’da yaşanan insanlık dramının bir an önce bitmesi için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyada kendilerini insan hakları koruyucusu olarak tanımlayanlarla demokrasiden bahsedenlerin bu zulmü ve vahşeti görerek, ona göre de tedbir alması gerektiğini dile getirdi.
Arakan’daki zulüm ve vahşetin Türkiye’nin öncülüğünde biteceği inancını taşıdığını belirten Ataş, “Türkiye’deki yardım kuruluşlarının destekleriyle, göçe maruz kalan kardeşlerimizin o mahrumiyetleri ve yaşadıkları sıkıntılar inşallah bertaraf edilecektir diye ümit ediyoruz. Allah Türkiye’mizin onlara her zaman sahip çıkacak güçte olmasını nasip etsin. Arakan konusunda da millet olarak yeniden Türk milleti olma özelliğimizi dünyaya göstermiş oluyoruz. Milletimize de bu anlamda teşekkür ediyorum.” dedi.
“PKK’nın sözcülüğünü yapanlar var”
Bir basın mensubunun, “Ana muhalefet partisinin silahlı İHA’larla ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da Ataş, “Milletimiz bunların hepsini izliyor. Zamanı geldiğinde o değerlendirmelerini yapacaktır. Bugüne kadar yaptığı gibi bundan sonraki süreçte de yapacaktır. PKK’nın sözcülüğünü yapan milletvekilleri var. FETÖ’nün sözcülüğünü yapan genel başkanları var, milletvekilleri var. Milletimiz bunların hepsini izliyor. Yeri, zamanı geldiğinde de değerlendirmesini milletimiz en güzel şekilde yapacaktır diye düşünüyorum.” yanıtını verdi.