AK Parti İstanbul Milletvekili ve AK Parti Genel Merkezi Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Ataş, yerel seçimlerle ilgili Vakit Gazetesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tüm partilerin almak için büyük yarış içerisinde olduğu Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da ipi göğüsleyeceklerini belirten Ataş, İstanbul’da ise sandıkları patlatacaklarını söyledi. İşte Ataş’ın gündemi belirleyen çarpıcı açıklamaları….
İstanbul’da oy patlaması yapacağız
“Devlet- Millet kaynaşması rahatsız ediyor
AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı ve İstanbul milletvekili Mustafa Ataş, 29 Mart Yerel Seçimleri arifesinde Vakit’in sorularını cevaplandırdı. Tüm partilerin almak için büyük yarış içersinde olduğu Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da ipi göğüsleyeceklerini belirten Ataş, İstanbul’da ise sandıkları patlatacaklarını söyledi.
“DTP SEÇMENİN ‘HÜR’ İRADESİNE MÜDAHALE EDİYOR”
Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde DTP’nin seçmenin ‘hür’ iradesine müdahale çabası içinde olduğunu vurgulayan Ataş, “ ‘Artık bizim demokratik yollarla AK Parti ile mücadele etme şansımız kalmadı. O halde demokrasi dışı bir takım çabalar sergileyelim’ anlayışı içindeler. Bunda sonuç alamayacaklar. Allah’ın izniyle biz oradaki halkın gerçek anlamda hür iradeleri ile oy kullanmaları sağlamak için çalışıyoruz” dedi.
“GERİLİM POLİTİKALARI YÜZÜNDEN HALK SIKINTI ÇEKMEYE MAHKÛM EDİLDİ”
“Türkiye bugüne kadar ne çektiyse gerilim politikalarından çekti” diyen Ataş, “Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemiz gerilim politikalarının sonucunda bu hale geldi. Halk sıkıntılar yaşamaya mahkûm edildi. Halkımız bu sıkıntıları yaşamaya mecbur değildir. Orası da Türkiye ve orada yaşayan insanlarda bizim kardeşlerimiz. Bunun için var gücümüz ile çalışıyoruz. Aynı gemide yolculuk eden insanlarız. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Biz o gemiyi batırmadan limana sağ salim ulaştırmak için yolculuk yapıyoruz. Buna herkesin destek olması lazım” diye konuştu.
“YARDIMLAR BİRİLERİ BAĞIRIYOR DİYE DURDURULAMAZ”
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ‘mağdur’ vatandaşlara verilen yardımlardan geri adım atılmasının söz konusu olmayacağını vurgulayan Ataş, “Sosyal devlet anlayışını ‘sözde’ kabul edip sadece ‘edebiyat’ını yapanlar AK Parti iktidarında icraata dönüşmüş olduğunu görünce hazmedemiyor ve bağırıyorlar. Bugüne kadar bunlar yapılamadıysa bu AK Parti’nin suçu değildir” dedi.
“DEVLET- MİLLET KAYNAŞMASI ONLARI RAHATSIZ ETTİ”
Devlet- Millet kaynaşmasını sağlamak için mücadele eden valilerin hedef gösterilmesine de tepki gösteren Ataş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugüne kadar istisnalar kaideyi bozmaz ama valilerimiz ve kaymakamlarımız odalarından dışarıya çıkmıyorlardı. Vatandaşlarımızın derdi ile ilgilenmiyorlardı. Sayın Başbakanımızın ‘telefonlarınız sürekli açık olacak. Vatandaş ile iç içe olacaksınız. Çıkacaksınız sokak ve caddelerde vatandaşın derdini dinleyeceksiniz. Onların ayağına gideceksiniz’ şeklindeki talimatları sonrasında yeniden bir görev tanımı yapıldı ve devletin temsilcileri ile vatandaş kaynaştı. Birileri bundan rahatsız oluyorsa olsun. Sosyal devlet anlayışını biz yerleştirmeye çalışırken muhalefet partileri varsınlar engellemeye çalışsınlar. Neden onlar şimdiye kadar yapmadı? Yapamazlardı ve yapamıyorlardı da… Onun için vatandaş onları sandığa gömdü ve iktidara getirmiyor.”
Fotoğrafaltı: AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı ve İstanbul milletvekili Mustafa Ataş, arkadaşımız Aslan Değirmenci’nin sorularını cevaplandırdı.
ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA-
AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı ve İstanbul milletvekili Mustafa Ataş, 29 Mart Yerel Seçimleri arifesinde Vakit’in sorularını cevaplandırdı.
“HEDEFİMİZ YENİ BELEDİYELER ALMAK”
— Ak Partinin ‘Yerel Seçim’lerden beklentisi nedir?
“Seçimler yerelde ve genelde bir değişikliği ortaya koymak için yapılır. Millete olan hizmet anlayışı çerçevesinde siyasi partiler kendi plan- programlarını ortaya koyarlar. Bunun karşılığında da sunmuş oldukları hizmetler ve halkın gönlündeki güvenirlikleri karşısında sonuç almaya çalışırlar. AK Parti kurulduğundan bu yana hamdolsun genel ve yerel seçimlerde milletimize hizmet etmeye gayret ediyoruz. Siyasi anlayışları Türkiye’de yeniden şekillendirmeye çalışıyoruz. Milletimizin takdirini alarak bugüne kadar yerel ve genel seçimlerde alnımızın akı ile önemli bir süreci geride bıraktık. Millete hizmet etmek için büyük bir gayret içindeyiz. Yani 28 Mart seçimlerimde aldığımız belediyeleri 29 Mart seçimlerinde tekrar almak ve buna yenilerini ilave etmek istiyoruz. Bunu başaracağız.”
“BÜTÜN BİRİMLER İLE ORTAK HAREKET EDİYORUZ”
“Bir ekip çalışması yapmaya çalışıyoruz. Takdir edersiniz ki Sayın Başbakanımızın yoğun performansına bizlerin yetişmesi mümkün değil. Tabiri caiz ise Sayın Genel Başkanımız tek başına inanılmaz bir performans göstererek Türkiye’nin her köşesine ulaşmaya çalışıyor. Bizler de Yerel seçim koordinasyon birimi olarak aynı performans içersinde çalışmaya gayret ediyoruz. Yapılan tüm çalışmaları bu merkezden kontrol ediyoruz. Aksaklık varsa gidermeye çalışıyoruz. En iyi şekilde seçimlere hazırlanıp mesajlarımızı halka ulaştırmak ve seçimden başarı ile çıkmak istiyoruz. Seçim bitene kadar her türlü organizasyonun SKM tarafından yapılacak. Bütün birimler SKM`yle birlikte hareket ediyor.”
“İSTANBUL’DA OY PATLAMASI YAPACAĞIZ”
— Seçimlerde İstanbul için öngörünüzü alabilir miyim?
“İstanbul’da çok iyi bir performans gösterdik. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Topbaş ve ekibi çok iyi bir yönetim sergilediler. Bunun sonucunu da seçimlerde sandıkta göreceğiz. İstanbul’da ciddi bir oy patlaması yapacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
“ANKARA’DA SEÇİM KAZANMA NOKTASINDA SORUNUMUZ YOK”
— Peki Ankara…
“Ankara’da ise Sayın Gökçek ve diğer mevcut belediye başkanlarımızın icraatları ortada. Değişiklik yapılması gereken yerlerde de yeni isimler seçimlere giriyoruz. Ankara’da seçim kazanma noktasında Allah’ın izniyle sorunumuz yok.”
“İZMİR’DE OYLARIMIZ ARTIYOR, DİYARBAKIR’DA SÜPRİZ YAPACAĞIZ”
— Başbakan Erdoğan’ın önem verdiğini bildiğimiz İzmir ve Diyarbakır’da ne olur?
“İzmir ve Diyarbakır’da seçimi alıp halkımıza hizmet sunmak için büyük gayret içindeyiz. Teşkilatlarımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz ve yerel yöneticilerimiz çok yoğun bir çalışma içersinde. İzmir’de bizi rahat bir seçim beklemiyor ama ciddi bir oy artışımız var ve kazanacağız. Diyarbakır’da ise sürpriz yapacağız. Çok güzel bir ekip çalışmamız var. Belediye Başkan adayımız ve seçim koordinasyonda görevli arkadaşlarımız profesyonelce çalışma ortaya koyuyorlar. Bu merkezden bizde tüm çalışmaları kontrol ediyoruz. Diyarbakır’da da kazanacağımıza inanıyorum.”
DTP BÖLGEDE SEÇMENİN ‘HÜR İRADESİNE” MÜDAHALE EDİYOR
— Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesine yönelik açılımlar ve yatırımlar son dönemde kendini iyice göstermeye başladı. Siz bölge için nasıl bir değerlendirmede bulunmak istersiniz?
“Ak Parti iktidarları döneminde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimize gerçekten çok ciddi yatırımlar yapıldı. Ak Parti öncesindeki iktidarlarının hepsinin yaptıkları toplam yatırımdan çok daha fazla yatırımlar yapıldı. Eğitim, sağlık, ulaşım başta olmak üzere her alanda yatırım yapmaktan kaçınılmadı. Diğer belediyeler ile Ak Partili belediyelerin hizmetlerini vatandaşlar karşılaştırdıkları zaman gerçekten orada bir mağduriyet yaşadıklarını kabul ediyorlar. Bu kanaatleri de sandığa yansıyacaktır. Bundan önceki seçimlerde sandıklarda çok ciddi baskılar vardı. Özellikle DTP’liler sandıklarda insanların demokratik haklarını kullanmak noktasında hür iradelerine müdahale ettiler. Ve hala bugün benzer olayları yaşıyoruz. Batman’da kadın kollarımıza ‘7’ kez saldırı yapıldı. ‘Artık bizim demokratik yollarla AK Parti ile mücadele etme şansımız kalmadı. O halde demokrasi dışı bir takım çabalar sergileyelim’ anlayışı içindeler. Bundan sonuç alamayacaklar. Allah’ın izniyle biz oradaki halkın gerçek anlamda hür iradeleri ile oy kullanmaları sağlamak için çalışıyoruz. İçişleri Bakanlığımızda tüm önlemleri alıyor. Halkın demokratik haklarını kullanması engellenemez. Bu seçimlerde her şey çok farklı olacak.”
“GERİLİM POLİTİKALARI YÜZÜNDEN HALK SIKINTI ÇEKMEYE MAHKÛM EDİLDİ”
— Bölge artık huzur ve barış istiyor. Ancak kimi siyasilerin halen geriliminden yana taraf olduklarını görüyoruz. Sizin bu hassas konu hakkında görüşünüz nedir?
“Türkiye bugüne kadar ne çektiyse gerilim politikalarından çekti. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemiz gerilim politikalarının sonucunda bu hale geldi. Halk sıkıntılar yaşamaya mahkûm edildi. Halkımız bu sıkıntıları yaşamaya mecbur değildir. Orası da Türkiye ve orada yaşayan insanlarda bizim kardeşlerimiz. Benim çocukluğum o bölgelerde geçti. Orada yaşananları çok iyi biliyorum. Maalesef geçmiş iktidarlar döneminde o bölgeler ihmal edildikleri ve devletin imkânlarından yeteri kadar faydalanamadıkları için bir takım çevreler tarafından dejenere edilmek yoluyla insanların kafaları bulandırıldı. Sanki ‘devlet oralarda yok’ gibi meydana getirilen imaj ise büyük zarar verdi. Biz bunun böyle olmadığını ortaya koymaya çalışıyoruz. Gerilim politikasından bugüne kadar kimse bir şey kazanmamıştır, bundan sonra da kazanması mümkün değildir. Aynı gemide yolculuk eden insanlar gibi yaşıyoruz. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Biz o gemiyi batırmadan limana sağ salim ulaştırmak için yolculuk yapıyoruz. Buna herkesin destek olması lazım.”
“BİRİLERİ RAHATSIZ OLUYOR DİYE YARDIMLARDAN VAZ GEÇMEYİZ”
— Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik eden bir anlayışı yerleştirmeye çalışıyorsunuz. Ancak sürekli olarak hedef haline getiriliyoruz. Bölgede Valilerimiz ve Kaymakamlarımız tarafından ‘mağdur’ vatandaşlara yapılan son yardımlar neden ciddi bir rahatsızlık meydana getirdi?
“AK parti iktidarı ile sosyal devletçilik anlayışı ile yerleşmeye başladı. Sosyal devletçilik lafla söz ile yapılan bir iş değildir. Bir fiil icraat ile yapılan iştir. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma fonları geri kalmış bölgelerimizde Valilik ve Kaymakamlıklarımızın muhtarlar vasıtasıyla tespit ettikleri, siyasi düşüncesine bakılmaksızın mağdur sayılan insanlara ulaştırıldı. Birileri bundan rahatsız oluyor. Neden? O sosyal devlet anlayışını sözde kabul edip sadece edebiyatını yapanlar AK Parti iktidarında icraata dönüşmüş olduğunu görünce hazmedemiyor ve bağırıyorlar. Bugüne kadar bunlar yapılamadıysa bu AK Parti’nin suçu değildir. AK Parti bunu bugün yapıyor ve oradaki insanlar da sosyal devletin ne olduğunu anlamaya başlayınca birileri rahatsız oluyor. Birileri rahatsız oluyor diye vazgeçmeyeceğiz.”
“DEVLET-MİLLET KAYNAŞMASI RAHATSIZ ETTİ”
— Peki, hedef haline getirilen Vali ve Kaymakamlar…
“Sayın Vali ve Kaymakamlarımız kendi görevlerini artık makamlarında değil sokaklarda vatandaşlarla birlikte yapmaya başladıkları bir süreci yaşıyoruz. Gerçek devlet yapısı bu… Bugüne kadar istisnalar kaideyi bozmaz ama valilerimiz ve kaymakamlarımız odalarından dışarıya çıkmıyorlardı. Vatandaşlarımızın derdi ile ilgilenmiyorlardı. Sayın Başbakanımızın ‘telefonlarınız sürekli açık olacak. Vatandaş ile iç içe olacaksınız. Çıkacaksınız sokak ve caddelerde vatandaşın derdini dinleyeceksiniz. Onların ayağına gideceksiniz’ şeklindeki talimatları sonrasında yeniden bir görev tanımlama yapıldı ve devletin temsilcileri ile vatandaş kaynaştı. Birileri bundan rahatsız oluyorsa olsun. Sosyal devlet anlayışını biz yerleştirmeye çalışırken muhalefet partileri varsınlar engellemeye çalışsınlar. Neden onlar şimdiye kadar yapmadı? Yapamazlardı ve yapamıyorlardı da… Onun için vatandaş onları sandığa gömdü ve iktidara getirmiyor. AK Parti’nin oylarını artırarak sürekli iktidarda tutmaya gayret gösterip, omzunda taşıyorsa bunun bir sebebi var. Biz vatandaş ile birlikte hareket ediyoruz.”