AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, AK Parti Keşan Genişletilmiş İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu.

Anayasa değişikliğiyle ilgili yapılacak halk oylamasının son yüz yılın en önemli projesi olduğunu belirten Ataş, “AK Parti iktidarlarından önceki dönemlerde Türkiye’de cumhurbaşkanı ile başbakan arasında nasıl krizler yaşandığın yaşı müsait olanlar bilirler. Dolayısıyla her çıkan krizin Türkiye’ye nelere mal olduğunu da biliriz. Bakmayın AK Parti döneminde böyle bir kriz çıkmadığı için 14-15 yıla yakındır Türkiye bu tür krizlerle tanışmadı. O krizlerle tanışmadığı için Türkiye AK Parti döneminde yapılan hizmetleri yaşadı” diye konuştu.

Ülkenin AK Parti iktidarında eğitim, sağlık, ekonomi ve diğer birçok alanında önemli gelişmeler kaydettiğini ifade eden Ataş, muhalefetin ise tarih boyunca gelişimi engellemek için kararlar verdiğini dile getirdi.

Yaklaşık 14 yıldır CHP milletvekillerinin verdiği herhangi bir teklifin meclisten geçtiğini hatırlamadığını belirten Ataş, şunları kaydetti:

“Niye, mecliste çoğunluk kimin elindeyse onun verdiği teklifler veya hükümetin verdiği kanun tasarıları meclisten geçer. Sistem böyle. Hükümet AK Parti’den. Kanun tasarılarını hükümet hazırlar getirir meclise, meclise geçmesini ister, tartışmalar yapılır, AK Parti çoğunlukta olduğu için o tasarılar meclisten geçer. 14 yıldır uygulanan buydu. Şimdi ilk defa meclisteki milletvekillerine Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, ‘yasayı sadece meclis yapar, hükümet yapmaz’ deniliyor. Hükümetin elinden yasa yapma yetkisi alınıyor. Kanun, tasarı hazırlama yetkisi alınıyor. Kim veriyor kanun teklifini milletvekilleri. Edirne’nin Keşan’ında bir sorun var mecliste yasa çıkması gerekiyor. Edirne milletvekilleri götürür meclise yasa teklifini verir. Mecliste kabul ederse yasa olarak çıkar, Keşan’a hizmet gelir. Gelecek sistemdeki yöntem bu.”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanının meclise karşı sorumlu olacağını anlatan Ataş, “Meclisin denetleme yetkisi duruyor. Milletvekilleri hem cumhurbaşkanını hem de hükümeti denetleme yetkisine sahip. Cumhurbaşkanının sınırsız yetkileri vardı ve hiçbir sorumluluğu da yoktu. Şimdi yeni sorumluluklar ve yeni mükellefiyetler yüklüyor. Meclisin beşte üç çoğunluğu veya dörtte üç çoğunluğu isterse cumhurbaşkanı hakkında dava açabilecek. Bu yetkiler getiriliyor.” şeklinde konuştu.