AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ataş, yaptığı açıklamada, basında yer alan “AK Parti’nin olağanüstü kongre yapacağı” yönündeki iddialara şaşırdıklarını belirterek, partinin yetkili kurullarında bu yönde alınmış bir karar olmadığını bildirdi.
Başbakan Yıldırım’ın olağanüstü kongre kararı alma yetkisi olduğunu hatırlatan Ataş, ancak bugün itibarıyla kendilerine ulaşan böyle bir bilgi ya da haber olmadığını söyledi.
Basında yer alan iddialar üzerine AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül’ü ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’yı aradığını aktaran Ataş, onların da bu konuda bir bilgisi olmadığını aktardı.
AK Parti’nin olağan kongre tarihinin 12 Eylül 2017 olduğunu aktaran Ataş, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım’ın ve MKYK’nın kararıyla, olağanüstü kongre kararının da alınabileceğini vurguladı.
“Olağanüstü kongre için 20 günde hazırlıklar yapılır”
Olağanüstü kongre için 20 gün içerisinde hazırlıklarını yapabileceklerini bildiren Ataş, AK Parti’nin bu konuda son derece deneyimli olduğunu, böyle bir karar verildiği takdirde yeni delege seçimi yapılmadan önceki kongrede seçilmiş delegelerin kongreye katılacaklarını söyledi.
Olağan kongre kararı alınması hainde ise bir takvim belirleyeceklerini açıklayan Ataş, referandumdan önce takvimi başlatmayı düşündüklerini ancak Başbakan Yıldırım’ın talimatıyla bu takvimin ertelendiğini dile getirdi.
Başabakan Yıldırım ile AK Parti genişletilmiş il başkanları toplantısında tekrar konuyu istişare ettiklerini bildiren Mustafa Ataş şunları kaydetti:
“Kendimize göre bir takvim belirleyelim ve çalışalım diye düşündük. Benim aklımdan geçen, mayıs ayı içerisinde ilçe delegelerinin seçimlerini yapalım, haziran ve temmuz ayı içerisinde ise ağırlıklı olarak ramazandan sonra ilçe kongrelerimizi yapalım, ilçe kongreleri bittikten sonra da il kongrelerimize başlayalım, yani zamana yayarak rahat bir takvim içerisinde bunları gerçekleştirelim diye düşündüm. Genel Başkanımızın şu talimatı oldu, ‘Ramazan ayını atlatalım ondan sonra süreci başlatalım.’ Doğru da bir talimat. Yani bizim ilçe kongrelerimizi yapma takvimimiz eylül, ekim, kasım, aralık, buralara kadar yayabiliyoruz. Yani yasal olarak il kongrelerimizi 2018’e sarkıtabiliyoruz. Dolayısıyla ‘sıkıştırmamıza gerek yok’ talimatı verdi.”
“Kongre sürecine ilişkin taslak çalışmamız hazır”
Bu kapsamda haziran ve temmuz ayı içerisinde ilçe delege seçimlerinin yapılabileceğini belirten Ataş, kongre takvimine dair olası planlamalarını ise şöyle anlattı:
“Temmuz, ağustos ayında aciliyet tespit edilen yerler varsa, bunların kongrelerini yaparız. Eylül, ekim gibi de yoğun bir takvimle 970 ilçemizin kongrelerini yapar tamamlarız. O takvim bittikten sonra da il kongrelerinin takvimini planlayarak onların kongrelerini yaparız. İlçe kongreleri 2017 içerisinde bitirilecek, il kongreleri 2017’nin sonunda başlayıp 2018 olağan kongremize kadar sürecek. Zamana yayarak o aralıklarda yapacağız diye düşündük. Ama henüz bunları partimizin yetkili kurullarında konuşmuş değiliz, sadece genel başkanımızla kendi aramızda konuştuğumuz, istişare ettiğimiz bir hususu sizinle paylaştım. Yoksa partimizin kongre süreçleri, takvimi vesaire bütün bunlara karar verecek merci MKYK’dır. Biz teklif olarak oraya sunarız, orada çıkacak karara göre de uygulamayı yaparız.”
Kongre sürecine ilişkin taslak çalışmalarının hazır olduğunu ifade eden Ataş, “Kongrede izlenecek yöntem, delege seçimleriyle ilgili konular, öncelik vereceğimiz yerler, illeri kafamızda biz şekillendiriyoruz, dersimize çalışıyoruz. Bunların nihai kararını verecek olan MKYK’dır.” dedi.
Cumhurbaşkanının parti üyeliğine özel program
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye üyeliğiyle alakalı Yüksek Seçim Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasını beklediklerini dile getiren Ataş, “Tüzüğümüze göre, genel merkezin de MKYK kararıyla dilediği kişiyi üye kaydetme yetkisi var. Dolayısıyla burada yapılacak bir programla Sayın Cumhurbaşkanımızın üyelik kaydı gerçekleşebilir. Burada beyannamesi hazırlanır. Teklif götürülüp kendisine arz edildikten sonra üye beyannamesi imzalanır ve gerçekleşmiş olur. Ondan sonraki prosedür işletilir.” diye konuştu.
Ataş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üyeliğinin özel bir programla gerçekleşebileceğine değinerek, “Genel Başkanımızın da eğiliminin bu yönde olduğunu tahmin ediyorum. Kendisiyle kamuya açık olmayan bir yerdeki istişaremizde böyle bir program olabileceği, tabii ki burada kurucu Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın da takdirleri önemli.” dedi. Ataş, bu programın Ankara’da mı, İstanbul’da mı yapılacağının henüz kararlaştırılmadığını söyledi.
“17-25 Aralık’tan sonra çalışmalarımızı yaptık”
“AK Parti’de FETÖ/PDY bağlantıları olduğu gerekçesiyle yeni tasfiyeler olacağı” yönündeki iddialara Ataş, şu karşılığı verdi:
“Bunlar biraz dedikodudan ibaret. AK Parti normal il ve ilçe kongrelerini, 30 Mart 2014 yerel seçimlerini yaparken FETÖ ile ilgili konuların hassas olarak gündemde olduğu zaman dilimiydi. Yani 17-25 Aralık’tan sonra yapıldı bunların hepsi. Dolayısıyla hem ilçe kongrelerinde hem il kongrelerinde bu hassasiyet göz önünde bulundurularak teşkilatlarımız kongrelerini yaptılar. Yani gerekli ayıklamalar oralarda zaten yapıldı. Yerel yönetim seçimleri sürecinde adaylar belirlenirken, belediye başkanları, meclis üyeleri yine o süreçlerde de bunlar çok hassas bir şekilde değerlendirildi. Ama AK Parti çok büyük bir camia, sadece il, ilçe yönetimleri seviyesinde aktif görev yapan insan sayısı 60 bin civarında. Belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve belediye başkanları düzeyinde baktığımız zaman da bunların sayısı da binlerin üzerinde seyrediyor. Dolayısıyla ola ki bu hassasiyetlere rağmen yanlış verilmiş kararlar olabilir düşüncesiyle, 17-25 Aralık’tan hemen sonra biz çok hassas çalışmalar yaptık.”
Ataş, AK Parti’nin Yerel Yönetim ve Teşkilat Başkanlıklarının bu konuda detaylı çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, parti içinde oluşturdukları komisyonda, belirlenen 5-6 maddelik kriterler ölçüsünde, bazı isimleri ihraç ettiklerini, bazılarının ise istifalarını istediklerini belirtti.
“FETÖ’den dolayı 130’un üzerinde kişinin istifasını aldık”
AK Parti içinde şu an böyle bir çalışma yapılmadığını ifade eden Ataş, “Bütün bunlara rağmen hala birileriyle ilgili yakıştırmalar yapılıyorsa, eğer birilerinin elinde müdellel belgeler, bilgiler varsa tabi savcılıklarımız bu hizmetlere açıklar. Diledikleri yerlere bu tür müracaatları yapabilirler. Ayrıca bize de müdellel olan belge, bilgi varsa müracaat edebilirler.” diye konuştu.
Bunun asla affedilmeyecek bir konu olduğunun altını çizen Ataş, parti olarak yapılması gerekenlerin yapıldığını, bu noktadan sonra konuşulanları dedikodu olarak gördüklerini ve itibar etmediklerini söyledi.
Mustafa Ataş, teşkilatlarda yönetim düzeyinde FETÖ’den dolayı 130’un üzerinde kişinin istifasını aldıklarını, ihraçların yapıldığını açıkladı.
Halk oylamasına ilişkin de Ataş, “Türkiye’de bir yönetim değişikliğini milletimiz onayladı. Artık bundan sonra ülkemiz koalisyonların konuşulmayacağı, milletin iradesini sadece milletin ancak müdahale edebileceği bir yönetim sistemiyle tanışmış olacak. Vesayet odaklarının dilediği zaman keyfi uygulamalarla milletin iradesine, yönetim sistemine müdahale etmeyeceği bir yönetimin başlayacağı bir süreç olacak. Bunun da ne kadar olumlu sonuçlar doğuracağını inşallah önümüzdeki süreçte, 2019’dan sonra hep birlikte izleyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.