AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
21 Mayıs Pazar günü AK Parti’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nin yapılacağını belirten Ataş, “Hazırlıklarımızı bugün hemen başlattık, ekiplerimizi kurduk, görevlendirmelerimizi yaptık.” ifadesini kullandı.
Mustafa Aktaş, tarihlerin kesinleşmesi için Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) halk oylamasının kesin sonucunu açıklamasını beklediklerini, Genel Başkan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamasından sonra kongre tarihinin netleştiğini bildirdi.
İl ve ilçe kongreleri yapılmadığı için kongreye mevcut delegelerle gideceklerini anlatan Ataş, “Herhangi bir görev değişikliği varsa onları yeniden gözden geçireceğiz, bunları güncellemiş olacağız. Yedekler yerine geliyor. Çok küçük, ufak tefek değişiklikler olmuş olabilir. Çağrılarımızı, duyurularımızı yapacağız. İnanıyorum ki çok coşkulu, geniş katılımlı şekilde Olağanüstü Büyük Kongremizi yaparız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partiye üyelik sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ataş, Erdoğan’ın üyeliğini yeniden tesis etmeyi hasretle beklediklerini vurguladı.
Ataş, bununla ilgili programın 2 Mayıs Salı günü parti genel merkezinde gerçekleşeceğini bildirerek, “Sayın Cumhurbaşkanımız buraya teşrif edecekler. Bizim aşağıdaki konferans salonunda düzenlenecek programla üyelik beyannamesini imzalamış olacağız ve partimize üyeliği gerçekleşmiş olacak.” ifadesini kullandı.
Programa parti kurucuları, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleri, milletvekilleri, Demokrasi Hakem Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Siyasi Erdem Etik Kurulu üyelerinin davet edileceğini aktaran Ataç, “Sade bir törenle Sayın Cumhurbaşkanımızın üyeliği gerçekleşmiş olacak.” dedi.
Mustafa Ataş, gazetecilerin erken seçim yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu üzerine de şunları söyledi:
“Türkiye’nin şartları bir erken seçim gerektirir mi ilerleyen günlerde, tahmin etmiyorum ama gerektirirse bunlar da yapılabilir. Bizim parti olarak böyle bir beklentimiz yok. Bir de artık seçim seçim, millet seçimden de iyice bıktı. Son iki yıl içerisinde kaç tane seçim yaşadık. Millete de hangi gerekçeyle, hangi mazeretle gidip ‘Geldik, bir daha seçim yapalım’… Bunların da artık saygınlığını yitirmemesi gerekir diye düşünüyorum ama Türkiye’nin şartları seçim yapmayı gerektirecek bir tablo ortaya çıkarırsa, şartlar o yönde gelişirse bunlar da kaçınılmaz, yapılır şeyler. Ama şu anda gündemimizde erken seçim diye bir şey yok.”